Meme Büyütme Ameliyatları
Meme büyütme ameliyatına talep son yıllarda giderek artıyor. Gelişimsel olarak yeterli büyüklükte meme dokusu bulunmayan genelde yirmili yaşlarındaki kadınlar ilk hasta grubunu oluşturuyor. Bu grup hasta içinde bulundukları yaştan da kaynaklanan nedenlerle arkadaş ortamlarında sosyal olarak sıkıntı yaşayabiliyor. Kıyafet seçimlerini, vücut duruş şekillerini hep kamuflaj için kullanıyorlar. Dolayısıyla özgüven eksikliği hissedebiliyorlar. Başarılı bir meme büyütme ameliyatından sonra tüm bu davranışların tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Hastaların daha ilk günlerden itibaren kıyafet tarzlarının değiştiğini, vücutlarını daha dik tuttuklarını gözlemliyoruz. Doğal olarak bu ameliyat özgüvenlerinin tazelenmesine neden oluyor. Gerek ikili ilişkilerde gerek iş, okul, çevre ile ilişkilerde olumlu yansımalar oluyor.
Meme büyütme ameliyatı talep eden ikinci grup hasta genelde otuzlu ve kırklı yaşlarda olup hamilelik ve doğum sonrasında vücudunda ve özellikle memelerinde deformasyon olan kadınlar. Hamilelik ve süt verme sırasında hormonal etkilerle gelişen ve büyüyen meme dokusu süt verme kesildikten sonra yine hormonal nedenlerle küçülmeye başlar. Bu küçülme bazen o derece olabilir ki meme hacmi hamilelikten önceki meme dokusunun hacminden daha küçük kalabilir. Bu duruma sıklıkla gevşemiş meme derisi ve sarkıklık da eşlik eder. Bazı hastada memeyi büyütmek eski görünümü kazandırmak için yeterli olurken bazısında ilave olarak dikleştirme işlemi de yapmak gerekir.
Meme büyütme ameliyatları en yaygın olarak silikon protezlerle yapılmaktadır. Estetik cerrahi ameliyatlar içinde üzerinde en çok spekülasyon yapılan ameliyat meme büyütme ameliyatı olmuştur. Nedeni de kullanılan silikon protezlerin insan sağlığına olumsuz etkilerinin olabileceği şüphesidir. Ancak bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalar silikon protezlerin insan sağlığına, kanser oluşturma dahil, olumsuz herhangi bir etkisini gösterememiştir.
Meme büyütme ameliyatı düşünen hastaların bilmeleri gereken önemli birkaç nokta var. Öncelikle ne büyüklükte ve ne tür bir protezin kendi vücut yapılarına uygun olduğunu plastik cerrahlarıyla detaylıca konuşmalarını öneririm. Kararı vermede hastanın istekleri ve doktorun muayene sonrası değerlendirmesi etkilidir. Meme büyütme ameliyatı birkaç cm.lik küçük kesilerle gerçekleştirilebilir ama bu kesinin yapılabileceği farklı bölgeler vardır. Her bölgenin birbirine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Protezin yerleştirileceği bölge de hasta için önemlidir. Genelde göğüs adalesinin altına veya üstüne yerleştirme yapılır. Bu tercihin sebepleri de doktor ve hasta arasında detaylıca konuşulup ameliyat öncesi belirlenmelidir. Bir de ameliyat sonrası dönemle ilgili hastanın bilmesi gerekenler vardır. Meme protezlerini istendiği zaman çıkartmak mümkündür ama normal şartlar altında bu protezler hastaya ömrünün geri kalan kısmında bir implantla, yani vücuda ait olmayan bir parçayla yaşama sorumluluğu getirir. Bu nedenle hastanın doktoru tarafından bu konuda da bilgilendirilmesi önemlidir.
Meme büyütme konusunda son yıllarda yaşanan en önemli gelişme ise yağ enjeksiyonlarıyla meme hacminin büyütülmesidir. Giderek gelişen teknik sayesinde makul miktarda meme hacmi arttırımı mümkün haldedir. Gelecekte bu yöntemin daha yaygın kullanılacağı ve meme protezlerinin tahtını sallayacağı büyük bir olasılıktır. Ancak günümüzde uzun dönemli sonuçları ve her tür hastaya uygulanıp uygulanamayacağı konusunda bazı tereddütler yaşanmaktadır.